14 Mart 2012 Çarşamba

Romantizm:)

   Öyle aman aman romantik bir hatun değilimdir, fazla romatizmi duygusallığı sevmemde ama bazı filmler vardır ki öyle dokunur tüm gizlediğiniz ağlak, romatik yanınıza :) Sanırım geç kaldım ben bu filmi izlemekte, belki de herkes izledi bile ama ben ondan bahsetmeden edemeyeceğim. Film 'The Notebook', ilk adını duyduğumda öyle teknoloji ile ilgili ya da sosyal ağlarla ilgili yok efendim Facebook, Twitter aşkları ile ilgili sandım, bayağı yazdım kafamda senaryoyu sonra da izlemedim. Hep elimin altındaydı ama erteledim. Geçenlerde zahmet edip filmin afişine baktım, sanki dedim öyle düşündüğüm gibi değil, millet bu kadar beğeniyorsa vardır bir bildikleri dedim, başladım izlemeye.

 (www.imdbcom'dan alıntıdır)

   İnanılmaz sıcak bir film, başlangıçtan itibaren bunu farkediyorsunuz. İki genç o kadar saf, o kadar kendileri gibi birbirlerine aşık oluyorlar ki, ben bu kadar doğalmıyım diye düşünmeden edemiyorsunuz.

 
(http://gabrielafrederika.blogspot.com/2010_08_01_archive.html'den alıntıdır.)

   Film boyunca en az elli kere gözlerim doldu, çene titreye titreye bir hal oldu. İzlemeyenler varsa hemen gidip koşarak izleyin, aşk bu diyorsunuz ve etrafınızda kimsenin böyle olmadığını, böyle aşık olamayacağınızı bilerek daha da hüzünleniyorsunuz. Eğer beklentilerimi arttırmayayım, sonra sevgilimin, eşimin başının etini yerim derseniz uzak durun, ben bunu yaptım çünkü, sürekli dönüp dolu dolu gözler ve kırmızı bir burunla ders al ders al diye serzenişte bulundum:), yazık onlara benim gibiyseniz izlemeyin kısaca, ama yok izlemedim merak ediyorum derseniz ben şiddetle öneririm.



(itü sözlük görsellerden alıntıdır.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder